Gazze’ye günde 600 TIR girecek

Semra Karabaş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Gazze’deki katliamların bir an önce durdurulmasını, Filistin davasının kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşmasını teminen Mısır’la iş birliğimizi daha da artırma niyetindeyiz.” dedi. Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır ziyaretleri sonrası Türkiye’ye dönüşte uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması noktasında Mısır’ın özel bir yere sahip olduğunu belirten Erdoğan, “Biz de Gazze’ye insani yardımlarımızın iletilmesi hususunda Mısırlı kardeşlerimizle hep yakın işbirliği içinde olduk” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kahire dönüşü uçakta aralarında TVNET Ekonomi Şefi Semra Karabaş’ın da olduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.

MISIR’IN DİRAYETLİ TUTUMUNU DESTEKLİYORUZ

Erdoğan, görüşmelerinde, Gazze’ye insani yardım sevkiyatlarını artırma ve daha fazla sağlık hizmeti götürme imkanlarını da ele aldıklarını aktararak, şunları kaydetti: “İsrail’in Gazze halkını topraklarından sürgün etme politikası karşısında Mısır’ın dirayetli tutumunu takdirle karşıladığımızı ve desteklediğimizi Sayın Sisi’ye ifade ettim. Mısır’la koordinasyon içinde olmamızın, bölgemizin barış, huzur ve istikrarına önemli katkı sağlayacağı şüphesizdir. Bu düşüncemizin Mısırlı kardeşlerimiz tarafından da paylaşılmasından bilhassa memnuniyet duyuyoruz.”

250 TIR YETERSİZ KALIYOR

Erdoğan, Gazze’ye yardımlar konusunda nasıl bir adım atılacağına dair soruya “İnsani yardımların Gazze’ye ulaştırılması ile ilgili bazı olumlu gelişmeler söz konusu. Bu gelişmeleri özellikle Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Abdulfettah es-Sisi ile de görüştük. ‘İsrail’i bu konuda sıkıştırmaya devam edeceklerini’ söylediler” yanıtını verdi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Bizler de ağırlıklı olarak, gerek Sayın Sisi’yle gerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüşmeler yapacağız. Amerika Birleşik Devletleri yetkilileri de ‘bu konuda İsrail’e baskı yapmaya devam edeceklerini’ söylüyorlar. Gazze’ye ulaşan yardım tırı sayısı 200-250’ye kadar çıktı, ancak bu yetersiz. Su sayının 500-600 TIR düzeyine çıkacağı söyleniyor. Bu rakama ulaşabilirsek ihtiyaçlar noktasında ancak çözümden söz edebiliriz.”

İNSANLIK BU ÇIĞLIĞI DUYMAK ZORUNDA

İsrail’in Refah bölgesine saldırılarının her zamanki vicdansızlığı olduğunu kaydeden Erdoğan şöyle devam etti: “Konuyu Sayın Sisi ile de görüştük. ‘Oradaki insanların güvenliğinden taviz vermemiz mümkün değil’ ifadesini kullandık. Düşünün, sivillere ‘şu bölgeye gidin orası güvenli’ deyip, oraya bomba yağdırmanın insani değerlerle, savaş hukukuyla, uluslararası hukuk ve insan hakları ile bağdaşır bir yönü var mı? İnsanlık, bu çığlığı bir an önce duymak zorundadır. Bu soykırıma sessiz kalmanın vebali de hesabı da çok büyük. Tarih, o insanların göz göre göre katledilmesine göz yumanları yargılayacaktır.”

BARIŞI ABD ENGELLİYOR

Erdoğan, kendilerinin, bu saldırıların başladığı günlerde kurmaya başladığı ve sürekli tekrarladığı cümleleri, özellikle Batılı bazı ülkelerin yetkililerinin yeni yeni dillendirme noktasına geldiğini belirterek, “Barış çağrıları ne yazık ki Amerika Birleşik Devletleri’nin olumsuz yaklaşımları sebebiyle sonuçsuz kalıyor. Amerika bazı üst düzey yetkililerini güya bu işi çözmek üzere bölgeye gönderdiğini söylüyor ama netice alınamıyor” dedi.

DANIŞTAY KARARININ TAKİPÇİSİYİZ

Erdoğan FETÖ’yle irtibatlı olduğu gerekçesiyle ihraç edilen 450 hakim ve savcının Danıştay 5. Dairesi’nce göreve iade edildiği iddiasıyla ilgili olarak da şunları söyledi: “Nasıl ki Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bazı garip kararlarda Cumhur İttifakı olarak tepkisiz kalmıyorsak, bunda da sessiz kalamayız. Danıştay’da da bu işin yine aynı şekilde takipçisi olacağız.”

Kalkınma Yolu bir kazan kazan projesi

“Bu ziyarette Kalkınma Yolu Projesi’yle ilgili somut yani ‘şu takvimle ilerleyelim’ diye bir sonuç çıktı mı?” sorusuna Erdoğan, “Kalkınma Yolu Projesi BAE yönetimiyle Irak’ın ve bizim de içinde yer aldığımız dev bir proje. Bu projede Kuzey Irak’ın hassasiyeti var. Bizim hassasiyetimiz var. Onun için de adımlarımızı atıyoruz.” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu çalışmalar projeden, plandan uygulamaya geçecek ve bu konunun başaktörleri Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak olacak. Bu yol, bölgemizin yeni bir İpek Yolu haline gelecek ve bölgesel barışa da hizmet edecektir.” dedi.

Siyasetten silinecekler

Seçimler yaklaşırken farklı yapıdaki terör örgütlerinin saldırılar gerçekleştirdiğini söyleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunlar her dönem, her seçim öncesi maalesef yaşadığımız olaylar. Öyle veya böyle ne yaparlarsa yapsınlar, her şey olacağına varacak. Şurada seçimlere 2 ay bile yok. Artık geri sayım başladı. Muhalefet, özellikle mülteci meselesini gündeme getiriyor. Bunların hiçbirinden onlara ekmek çıkmaz, boşuna uğraşıyorlar. 31 Mart kesinlikle bazılarının siyaset sahnesinden tamamen silindiğini göreceğimiz gün olacaktır.”

Ne hayalleri ne projeleri var

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eski ve yeni genel başkanlarıyla, belediye başkanları adaylarıyla ve aday olamayanlarıyla, perde gerisindekilerle hepsinin tek gündemi, seçim sonrası CHP’sinin yönetimini ele geçirmek.” dedi. Erdoğan, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen yerel seçim öncesi mitinginde konuşu.

TEK PARTİ ALIŞKANLIĞI

Erdoğan, bu seçimlerde niyetlerinin ülkenin tamamını gerçek belediyecilikle, vatandaşın her anında yanında bulunacak belediye başkanlarıyla buluşturmak olduğunu vurguladı. Siyasetlerinin eser ve hizmet siyaseti olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: İşte sizler de takip ediyorsunuz. Tek parti dönemi alışkanlığıyla milleti tıpış tıpış sandığa gidip oy verecek kitle olarak gören CHP zihniyeti, bu seçimlerde de aynı kafayla yoluna devam ediyor. Benim milletim, ‘Tıpış tıpış gidecek, oy verecek.’ diyenlere sandıkta dirsek gösterir.

ÇIKAR KAVGASINA TUTUŞTULAR

CHP minin kendi arasında çıkar kavgasına tutuştuğunu vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti: “Öyle durumdalar ki dünyada ve ülkede kıyamet kopsa umurlarında değil. Kendi bireysel hedeflerine öyle kilitlenmiş durumdalar ki ülkenin ve milletin geleceği için ne hayalleri ne programları ne de projeleri var. Eski ve yeni genel başkanlarıyla, belediye başkanları adaylarıyla ve aday olamayanlarıyla, perde gerisindekilerle hepsinin tek gündemi, seçim sonrası CHP’sinin yönetimini ele geçirmek. Şimdi ona çalışıyorlar. ‘Acaba hangimizin elinde kalacak?’ Bu uğurda birbirlerine çelme takmaktan, birbirlerinin kuyusunu kazmaktan, dün beraber yoldaşlık ettiklerini bugün hançerlemekten dahi çekinmiyorlar. Böyle bir zihniyetin şehirlerimize hizmet etmek gibi bir gayesi olabilir mi? CHP zihniyetinin ideolojik istismarı sebebiyle uzun yıllardır bu partinin yönetiminde olan kimi şehirlerimizin içler acısı durumu ortadadır.”

Mısır ile yeni dönem

Erdoğan, Türkiye-Mısır ilişkilerinde yeni bir dönemin başlayıp başlamadığına ilişkin soru üzerine şunları kaydetti: “Türkiye ve Mısır bölgenin iki önemli ülkesidir. 12 yıldan bu yana irtibatlarımız kesilmişti. Mısır ile sadece aynı tarihi değil, aynı denizi de paylaşıyoruz ve o denizin küresel denklemdeki önemi her geçen gün daha da artıyor. Diğer yandan dış politika, karşılıklı çıkar eksenli inşa edilir ve o zeminde yönetilir. Dolayısıyla iki ülkenin birlikte ve aynı istikamette senkronize adımları kuşkusuz çıkarınadır. Bizler de Mısır tarafı da bu gerçekliğin farkında ve yeni dönem bu sağlam zemin üzerine bina ediliyor. Önümüzde çok kritik sınamalar var ve gelecekte dünyayı hangi öngörülemeyen zorlu süreçler bekliyor bilmiyoruz. Bu nedenle bugünden hem bölgemizde hem dünyada barışı ve huzuru korumak için bir arada olmak zorundayız.”

Putin’in açıklamaları samimi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iki yıl aradan sonra ilk defa Batılı bir gazeteciye verdiği röportajda, Türkiye’nin arabuluculuğunda Ukrayna ile yaşananları anlatırken “Tam anlaşmaya varıyorduk İngiltere Başbakanı Boris Johnson girdi devreye. Ukrayna’yı yanlış yönlendirdi ve barış olmadı.” sözleri hatırlatılan Erdoğan, şunları kaydetti: “Sayın Putin’in bu açıklamalarında açık söylemem gerekirse samimiyet var. İstanbul süreci diye değerlendireceğimiz bu görüşmelerde bizler, her türlü samimi adımları attık. Bu konuda ilgili Bakan arkadaşlarım Rusya tarafıyla görüşmelerini yaptılar. Biz sonuç odaklı çalıştık ancak barış bir şekilde tesis edilemedi. Fakat biz, buradan netice alamadık diye bırakıp gidemeyiz. Barış arayışının peşini bırakmayacağız.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir